ABD Kongresi’nin insan hakları başta olmak üzere diğer bir çok konudaki iddialarının yer aldığı Türkiye konusundaki üç farklı mektubu başkentte ciddi şekilde yankı buldu.
Başkan Biden’nin göreve gelmesinden bu yana 50 gün geçti. Bilhassa Kovid-19 ile mücadele çerçevesinde ekonomik ve aşı dağıtımının düzenli yapılması için yoğun çalışma içine girdi. AP ve NORC’un yaptığı son ankette, Cumhuriyetçiler dahil ankete katılanların yüzde 70’i Biden’nin Kovid-19 ile mücadelesine destek veriyor ve onaylıyor. ABD Kongresinde 1.9 trilyonluk ekonomik teşvik paketinin bugün Temsilciler Meclisinden geçmesi beklenir iken, hafta sonuna kadar Başkan Biden’nun bu paketi imzalaması bekleniyor.
Kongre’de ağırlıklı olarak iç politikaya odaklansa da, Türkiye konusunda üç farklı mektup başkentte ciddi şekilde yankı buldu.
-54 Senatörün Başkan Biden’a yolladığı mektup(İnsan hakları ve diğer konular)
-183 Temsilciler Meclisi Üyesinin Dışişleri Bakanı Blinkena yolladığı mektup(İnsan Hakları)
-Temsilciler Meclisi ve Senato Dış İlişkiler Başkanlarının Dışişleri Bakanı Antony Blinken a yolladığı mektup( Cumhurbaşkanı Erdoğan korumaları hakkındaki dava)
Hem Cumhuriyetçi hem Demokratların imzaladığı mektupların partilerüstü olarak, Beyaz Saray yönetimine yollandığını ve imza sayıların eski yıllara göre arttığının altını çizmekte fayda var. Tabiki karşıt Türk gruplarının koordineli çalışması ve Türkiye algısının Başkentte kötüye gitmesi de ayrı bir etken olarak belirtebiliriz. Ancak işin diğer acı tarafı ise 86 Türk Dostluk grubu üyesinin birçoğunun bu mektuplara imza atması hatta birkaçı Türk-Dostluk Grubu Eş Başkanı olduğunu da belirtmekte fayda var.
ABD Kongresinde üç konuda iki partide hem fikir:
-Türkiyenin S400 Vazgeçmesi ve vazgeçmediği sürece F-35 Lerin verilmemesi
-YPG/PKK Desteğin devamı
-İnsan Hakları konusu
Yazılan mektuplar da Beyaz Saray yönetimine Türkiye’ye karşı atılacak adımlarda yanındayız mesajı veriliyor. Eskiden Dışişleri ve Savunma Bakanlıkları Türkiyenin kaybedilmemesi gerektiğini belirterek, Kongre Üyelerine gerekli bilgi ve hassasiyeti verir iken artık bu girişimlerinde kalmadığını görüyoruz. Üstüne Başkan Biden’nin hala Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı aramaması aynı şekilde Savunma Bakanları Akar ve Austin’in de telefon görüşmesini yapmaması da ikili ilişkilerdeki güven sorununu ortaya koymuş durumda. Tabiki iki lider bir şekilde telefonda konuşacak ama Başkan Biden’in Türkiye önceliği olmadığını net şekilde vurgulayabiliriz.
24 Nisan öncesi Kongrede Sözde Ermeni soykırımı konusunda yeni adımlar atılmaya başladığını ve Senato Dış İlişkiler Komite Başkanı Bob Menendezin, şu anda Başkan Badana baskı amacı ile diğer Senatörler ile mektup hazırlığı yaptığını söyleyebiliriz.
2 NATO Müttefiki arasından güvenini tekrar inşası ve diyaloğun daha iyi zemine oturtmaları gerekiyor.Bilhassa TBMM Vekillerin Başkent Washington,DC ye gelerek mevkidaşları ile görüşmesi ve buzları eritmesi kaçınılmaz.Kongrede olumsuz havanın bu gidişle dahada kötüye gidebileceğini görülüyor.
Türk-ABD ilişkileri tamamen kopmaz ama zaman zaman tansiyonların artıp ineceği bir dönem içine girmiş bulunuyoruz.