Afganistan, son 10 gündür Amerikan kamuoyunda gündemin ilk sıralarını meşgul etmeyi sürdürüyor. Bir yandan tahliyeler devam ederken diğer yandan da Joe Biden yönetimine eleştirilerin dozunun arttığını görüyoruz. Bu hafta, Başkan Joe Biden 4. kez kamuoyu açıklaması yaparken, Dışişleri Bakanı Antony Blinken ve Savunma Bakanı Lloyd Austin’nin Temsilciler Meclisi’nde konuşacağı belirtiliyor.
Bununla birlikte Amerikan kamuoyunda, Kabil Havalimanı dışında kalan Amerikalı ve ABD ordusuna yardımcı olmuş Afganların akıbeti de sürekli sorgulanıyor. Dışişleri Bakanlığı Kabil’den tahliye edilenlerin, aralarında Türkiye’nin de bulunduğu ok sayıda ülkeden aktarmalı uçuşla ABD’ye gitmeye başladığını belirtirken, Pentagon, Afganistan’daki başarısızlığını itiraf etti. Pentagon’un Afganistan’ın yeniden inşasından sorumlu bağımsız Genel Müfettişi John Sopko’nun 140 sayfalık raporunda, ABD yönetiminin ülkenin yeniden inşa edilmesi için gereken süreyi sürekli hafife aldığı, gerçekçi olmayan zaman çizelgeleri ve harcamalara öncelik verip beklenti yarattığı, Afganistan’ın dokusunu anlamadığından çabalarını buna göre şekillendirmede başarısız olduğu kaydedildi.
Sözün özü, yönetim bir yandan Afganistan krizini yönetmeye çalışırken, diğer yandan da hataları nedeniyle herkes tarafından sorgulanıyor. Ben de ABD’ye yakın zamanda gelen ve uzun süredir burada yaşayan Afgan kökenlere son gelişmeleri sordum...
‘Umutlu değilim’
(David Ayoub-Emekli Afgan General)
Taliban ülkeyi kötü yönetecek. Gelecekten umutlu değilim,
Birleşmiş Milletler, Taliban’ı şiddeti durdurmaya ve insanlığa, insan ve kadın haklarına saygı duymaya zorlamalı,
Bazı yeni gelişmeler var. Parvan, Pençsir gibi bölgeler Taliban’dan geri alındı.
‘Atatürk’ü dinleseler, böyle olmazdık’
(Nazira Kerimi- Gazeteci, Washington D.C.)
Taliban’ın geçmişini biliyoruz. Onlar yüzünden ABD’ye gelmek zorunda kaldım,
Gelecekle ilgili iyimser değilim. İdeoloji değiştirmek çok zor. Taliban ne kadar değişir göreceğiz,
Benim başkanım kayboldu. Baba, aileyi terk etti. ABD bunları cevaplamalı!
Türkiye’yi çok seviyorum. Dönemin Afgan Lideri Amânüllâh Han, Mustafa Kemal Atatürk’ü dinleseydi, şu an bu durumda olmazdık.
‘ABD ordunun cesaretini kırdı’
(Muhammad Mustafa Azim-Proje Müdürü, Virginia)
Taliban’ın geleceği, Pakistan’ın elinde. Ya Pakistan Taliban’ın insanlara karşı sert tutumunu yumuşatacak ve güçlerini korumak için farklı siyasi gruplardan oluşan farklı bir toplumu kabul edecek ya da totaliter bir rejimi destekleyecek,
ABD ve Batı, iki hileli seçimle Afganistan halkına Eşref Gani gibi tiran bir diktatörü dayattı. ABD ve Batı, Gani’nin çok güçlü ve sorumsuz hale gelmesini engellemek yerine, onun gereksiz şekilde çok güçlü bir hale gelmesine destek verdiler,
ABD’nin ayrılma kararı Afgan ordusunu moralini bozdu ve cesaretini kırdı.
‘Taliban’ın Afgan kadınlarına daha iyi davranacağına inanmıyorum’
(Layma Murtaza-Aktivist, Kaliforniya)
Taliban’ın ülke yönetme yeteneğinden şüpheliyim. Belirsizlik ve korku çağındayız, sahadaki durum her gün hızla değişiyor,
ABD ve uluslararası kuruluşların kadınların korunmasına, eğitimine ve insan haklarına odaklanmaya devam etmesi gerekiyor,
ABD, bugünkü Afganistan krizinden büyük ölçüde sorumlu. Eylemlerinin ve Afgan halkına ihanetlerinin sorumluluğunu üstlenmesi gerekiyor,
Afgan Amerikalılar öfkeli. Sadece Biden yönetimi değil, aynı zamanda Afgan hükümetini yöneten liderlik tarafından da ihanete uğramış hissediyorlar.
Aman, Şikago’ya gitmeyin!
2.7 milyonluk nüfusuyla ABD’nin en büyük üçüncü kenti olan Şikago’da, suç oranları her geçen gün artmaya devam ediyor. Geçen ay sadece 614 kişinin silahla vurulduğu şehirde, ilk 7 ayda 1973 silahlı saldırıda 2 bin 471 kişi hayatını kaybetti. Bu rakamlar, Şikago Emniyet Müdürlüğü’nden alınmış.
ABD’nin birçok kentinde de suç oranlarında artış var. Bunun, pandeminin, suç ortamını yaratan ekonomik ve sosyal sorunları şiddetlendirmesinden kaynaklandığını belirten uzmanlar, “Cinayet ve silahlı saldırı vakalarının en yüksek oranda görüldüğü yerlerin, ekonomik olarak en dezavantajlı ve ırksal olarak en çok ayrışmış topluluklar olduğu görülüyor” diyor.
Bu yüzden zaman zaman iş heyetleri ve vatandaşlarımızın Türkiye’den Şikago’ya gelmeden önce iki kere düşünmesini, gelirlerse de akşam sokağa çok çıkmamalarını öneririm!
ABD’de iki Türk’ten güzel haber:
Haydi Tayfun Selen!
Çok uzun zamandır tanıdığım ve Amerikan yerel politikasında belediye başkanlığı da yapmış olan Tayfun Selen, gelecek Kasım’da Kongre seçimlerinde Cumhuriyetçi Parti’den aday olacağını açıkladı. Selen, Türklerin yoğun olarak yaşadığı New Jersey eyaletinden ilk Türk kökenli milletvekili adayı olarak seçim kampanyasına başladı. Basın ve sosyal medyada yayınlanan iki dakikalık kampanya videosunda ABD’ye 1996’da mimar olarak gelen bir göçmenin hikayesini anlatan Selen, Kongre üyesi seçilirse neler yapacağını da anlatıyor. Haydi Tayfun Selen, Amerika’daki Türklerin ve Türkiye’nin gururu ol!
Özmen Forbes’un listesinde
Forbes dergisinin “en başarılı kadınlar” listesine 7. kez giren Sierra Nevada Corporation Yönetim Kurulu Başkanı Eren Özmen’i gönülden kutluyorum. ABD’deki Türk kadınlarının gurur kaynağı olan ve eşiyle birlikte kurduğu uçak teknoloji firmasını ülkenin savunma sanayinde önemli bir yere getiren çift, NASA ile çalışıyor. 1963 yılında kurulan şirketin 3 bin çalışanıyla geçen yıl 2.3 milyar dolarlık geliri vardı. Eren Özmen, Forbes’un “En Başarılı Kadınlar” listesinde, kendi kendini yetiştirmiş birçok kayda değer kadınla birlikte yer almaktan onur duyduğunu belirterek, “Bu kadınların her biri, hayallerinizin peşinden gidecek cesaretiniz varsa, çok çalışırsanız ve her zaman bir önceki günden biraz daha iyi olmaya çabalarsanız her şeyi başarabileceğinizin kanıtıdır” mesajını verdi.