BM’den Çin’e Çağrı: Prof. Tiyip’in Yerini Bildirin

Birlemiş Milletler İnsan Hakları temsilcileri, Çin’de bilinmeyen bir yerde saklı tutulan eski Sincan Üniversitesi Rektörü Uygur Türkü Prof. Dr. Taşpolat Tiyip’in durumundan endişe duyulduğunu ve Çinli yetkilerden bir an önce Tiyip’in yerinin açıklanmasını istediler.

BM Gözaltında Zorla veya Gönülsüz Kayıplar Çalışma Grubu ve BM özel raportörleri, yaptıkları ortak yazılı açıklamada, Prof. Tiyip’in Almanya’da bir panele giderken 2017’de Çinliler tarafından gözaltına alınmasından sonra ortadan kaybolduğunu belirttiler. Çinli resmi temsilcilerden gelen önceki cevaplarda, Prof. Tiyip’in usulsüzlük ve yolsuzluk suçlamaları dolayısı ile yargılandığını ancak ölüm cezasına carptırılmadığı dile getirilmişti.

BM temsilcileri, bu cevaptan memnun kalmadıklarını, Prof Tiyip’in hayatta kalıp kalmadığını bilmedikleri ve nerede tutulduğunun açıklanarak, ailesinin kendisini ziyaret etmesini izin verin çağrısında bulundular.

Amnesty International, Çin’e tepki göstererek, Uygur Türk akademisyenin yeri ve adil bir mahkemenin yapılması yönünde çağrıda bulunurken, Amerikan Coğrafyacı Derneği de, Çin Devlet Başkanı’na gönderdikleri mektupta Prof. Tiyip serbest bırakılmasını istedi.

Birleşmiş Milletler’de Bölünme

Çoğunluğunu Batılı ülkelerinin oluşturduğu onlarca ülke, Çin yönetimine ortak bir mektup göndererek Doğu Türkistan’daki toplama kamplarında zorla tutulan Uygurların derhal serbest bırakılması için çağrı yapmıştı.Bu çağrıya Rusya,Mısır,Bolivya,Sırbistan gibi ülkeler karşı çıkmış ve Çini savunmuştu.Zaman zaman Birlemiş Milletlerin Çinde Uygur Türklerine karşı yeterli desteği vermemesinden dolayı kamuoyundan tepkiler geldiği biliniyor.

Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Yüksek Komiseri Michelle Bachele Çin’in Sincan Uygur Özerk Bölgesi’ndeki Uygur Türklerine ve ülkedeki Müslümanlara yönelik toplama kampı uygulamaları hakkındaki bir soru üzerine de bölgeye uluşmak için Çin hükümeti nezdindeki girişimlerine devam ettiklerini dile getirdi.Bachelet, “Bize gelen endişe verici raporları kontrol edip doğrulayabilmek için bölgeye doğrudan erişim talebinde bulunduk.” diye konuştu.

Tepkiler giderek büyüyor

Yüzlerce Uygur Türk akademisyenin Çin yönetimi tarafından eziyet edilerek yok edildiklerini belirten Araştırmacı Michael Caster, bu adımların, Uygur Toplumuna yönelik etnik ve kültürel soykırımı olduğunu dile getirdi. Fransız Üniversitesi Ephe, Pen America,Scholars at Risk olmak üzere birçok uluslarası kurumda Çine tepkisini hem mektup kampanyası ile hemde kamuoyuna açıklamalar ile gösterdiler.

Çin’in dünyaya eğitim merkezi olarak lanse ettiği toplama kamplarında ABD Dışişleri Bakanlığı verilerine göre 3 milyon civarında Uygur Türkü zorla tutuluyor. Diasporadaki Uygurlar, asimilasyon ve kültürel soykırım olarak tanımladıkları toplama kamplarına götürülen kişilerin çocuklarının ellerinden alındığını ve bir daha göremediklerini belirtiyor. Binlerce Uygur çocuk, ailelerinden koparılmış durumda

İnsan Hakları İzleme Örgütünün raporunda, son iki yılda Sincan Uygur Bölgesi’nde çok sayıda kişinin “önleyici polisiye tedbir” adı altında haksız yere tutuklandığı ve bireylerin suçsuz yere yargisizca toplama kamplarına gönderildiği belirtilmişti.