Yurtdışı Türkler Danışma Toplantısı için Türkiye'de bulunan Türk-Amerikan toplumu temsilcileri, Amerika'nın ve orada yaşayan Türklerin Gezi Parkı olaylarına bakışını değerlendirdi.

TADF Başkanı Çınar, Gezi Parkı odaklı gelişmeler konusunda ABD'ye yansıyan tablonun iç açıcı olmadığını, CNN ve New York Times başta olmak üzere medyanın Türkiye'de "iç savaş varmış gibi yayın yaptığına" dikkati çekerken, ATAA Başkanı Ergun Kırlıkovalı da CNN'in her zamanki gibi aceleci davrandığını, abartılı yayın yaptığını ancak bunun CNN'in genel tavrı olduğunu belirtti.

Olayların Türkiye'nin imajını zedelemediğini, tersine iyi yönde etkilediğini söyleyen Kırlıkovalı, "Çünkü bu olay sayesinde Amerikalılar, Türkiye'nin ne kadar demokratik ve modern olduğunu gördü. İnsanlar hükümetle aynı görüşte değillerse bunu meydanlarda ifade edebildiklerini ilk defa net şekilde gördü" diye konuştu. Kırlıkovalı, göstericilerin içinde radikal unsurlar, vandallar da olsa gençlerin sergilediği tabloyu bozmadığını kaydetti.

Yansıtılan yanlış imajı düzeltmeye çalıştılar

Her iki sivil toplum kuruluşu başkanı da olayların ve ABD'ye yansıtılmasının ardından senatörlerle ve kongre üyeleriyle görüştüğünü ve olaylarla ilgili doğru bilgiler verdiklerini ifade etti.

Ali Çınar, olayların ilk günlerinde sıklıkla açıklamalar yapan ABD'li yetkililerin şuanda sadece uzaktan izlediklerini, Kırlıkovalı da ABD'li yetkilierin ne olup bittiğini anlamaya çalıştıkları için sessiz kalmayı tercih
ettiğini söyledi.

Amerikalıların ve Türk toplumunun büyük çoğunluğunun olayların çıkışını, "halkın yaşam tarzına müdahalenin sonucu" olarak gördüğünü savunan Kırlıkovalı, ABD'de 10 şehirde Gezi Parkı'na destek gösterileri düzenlendiğini kaydetti.

Yunan ve Ermeni lobilerinin faaliyetlerine işaret eden Çınar ise "Ne yazık ki bazı Tükler de New York Times'a ilan vererek ülkelerinin kötü reklamını yaptı" diye konuştu. Çınar ayrıca Avrupa Parlamentosu'ndakine benzer bir kararın, lobi faaliyetleri neticesinde ABD kongresine de sunulabileceği uyarısında bulundu. Çınar, önlem olarak, yansıtılan kötü imajı düzeltmek için medya kuruluşlarına mektuplar yazdıklarını, olayların gerçek sebeplerini anlattıklarını vurguladı.