Ankara’nın Pentagon’a, yabancı askeri satışlar kanalıyla 40 adet F-16 Block 70 ve ilaveten 80 F-16’nın modernizasyonu için talepte bulunduğunu öğrendim. Bu satışın onaylanmaması, iki ülke arasındaki savunma iş birliğinin sonunu getirebilir.
Türkiye, geçmişi 1974 yılına kadar giden “F-16 Fighting Falcon”dan (Savaşan Şahin), 1980’lerde toplam 160 adet almaya karar vermişti. Şubat 1983’te Tümgeneral Sadi Kaban, Albay Zübeyir Batur ve Binbaşı Okan Öncel’den oluşan ekip, “F-16”, “F-18” ve “F-20”yi denemek üzere ABD’ye gitti. Uzun süren pazarlıklar sonrası, sözleşmenin imza aşamasında, alınacak uçakların Türkiye’de üretilmesi şartı ABD tarafından kabul edildi. Türk-Amerikan ortaklığı ile kurulan TAİ ve TEİ firmaları, F-16 uçaklarının ortak üreticileri oldu. 1987’de ilk 8 uçak Fort Worth’da üretilip, Türkiye’ye teslim edildi. Daha sonraki F-16’lar ise Türkiye’de montajlanarak Türk Hava Kuvvetleri’nin envanterine girdi. Türkiye F-16 ortak üretiminde çok başarılı oldu ve Mısır Hava Kuvvetleri’ne 50’ye yakın F-16 sattı.
“World Air Forces 2020” raporuna göre Türk Hava Kuvvetleri envanterinde 235 F-16 bulunuyor. Aslında toplam hizmete giren uçak sayısı 270 ancak kaza ve arızalarla hizmette 235 F-16 olduğunu söyleyebiliriz. 2030’a kadar da, uçakların bir bölümünün emekliye ayrılması bekleniyor.
TALEP MEKTUBU GİTTİ
30 Eylül’de Ankara’nın, Amerikan Savunma Bakanlığı Pentagon’a, yabancı askeri satışlar kanalıyla (FMS) 40 adet F-16 Block 70 ve ek olarak 80 F-16’nin modernizasyonu için talep mektubunu yolladığını öğrendim. Aslında bu mektubun, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 26 Eylül’de CBS kanalında yayınlanan röportajının ardından yollanmış olması tesadüf değil. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Savunma sistemleri farklıdır, hava kuvvetleri farklıdır. Çünkü şu anda hava kuvvetleri noktasında da yarın Amerika’nın F-16’ların devamını sürdüreceğine dair, benim elimde bir garanti var mı? Böyle bir garanti olmayacağına göre, o zaman biz çok daha farklı adımları da atmak zorunda kalacağız” dediğini hatırlatmakta fayda var. Yani Ankara, ABD’den gelebilecek olumsuz sonuçların farkında.
Türkiye’nin yeni F-16 taleplerindeyse prosedür hayli uzun. Öncelikle Pentagon, üretici firma “Lockheed Martin” ile görüşecek. Uygun görülürse bir fiyat taslağı ortaya çıkacak. Dışişleri Bakanlığı Siyasi-Askeri İşler Bürosu’ndaki (PM/RSAT) Bölgesel Güvenlik ve Silah Transferleri Ofisi, FMS onay sürecini yönetir. Buradan da onay çıkması halinde, 40 adet F-16 satışının tutarı 4 milyar dolara yakın olduğundan, Kongre’den de onay alması gerekiyor. Bu miktar sadece yeni uçak alımı için... Uçak modernizasyonu için de en az 2 milyar doların gözden çıkarılması gerekiyor. FMS kapsamında ABD’nin, yabancı müttefiklere ve ortaklara yeni savunma ekipmanı satışlarında yılda yaklaşık 55 milyar doları yönettiğini hatırlatmakta fayda var.
G-20’DE GÜNDEME GELECEK!
Bu konunun, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Başkan Joe Biden arasında G-20 toplantıları sırasında yapılması beklenen görüşmede de gündeme gelmesi kesin gibi.
Biden yönetimi, Türkiye S-400’lerden vazgeçmediği taktirde F-35 programına geri dönemeyeceğini hatta yeni S-400 alımı olması halinde, yeni yaptırımların kaçınılmaz olduğunu vurguluyor. Türkiye’nin yeni F-16 alımı ve modernizasyonu için ödeyeceği miktar en az 6 milyar dolar. Yani ABD için büyük bir satış olacağı net... Ancak Türkiye ile Rusya arasındaki savunma ilişkisindeki yakınlaşma, Washington tarafından ulusal güvenlik tehdidi olarak algılandığından, Türkiye’nin talebinin gerçekleşmesinin zor olduğu belirtiliyor. Zira Başkan Biden, F-16 satışı ve modernizasyonuna “Evet” dese bile, Kongre’den geçmesi hayli zor.
ABD Kongresi’ndeki Türk Dostluk Grubu’ndan iki üye ile konuştum. Onlar da F-16 satışının Kongre’den geçmesinin zor olduğunu ima ettiler. Yani Kongre, “Rus savunma sektörüyle çalışmazsan, taleplerini değerlendiririm” diyecek. Hatırlanacağı üzere, 2017’de Kongre, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın korumalarına için alınması planlanan 1.2 milyon dolarlık “Sig Sauger” silahların satışını bloke etmişti.
TÜRKİYE KARŞITLARI
Kongre dışında da, ABD Dışişleri ve Savunma bakanlıklarında Türkiye’ye karşı, özellikle savunma konusunda bir çekimserlik ve rahatsızlık olduğunu biliyoruz. Dolayısıyla F-16 meselesinin, sorunsuz ve kısa sürede çözülebileceğini pek düşünmüyorum. Türkiye artık bir yol ayrımına gidiyor. Bilhassa Türk Hava Kuvvetleri’nin geleceği açısından çok önemli aylara girdiğimizi söyleyebilirim. Her halükârda Türkiye, Milli Muharip Uçak (MMU) projesi dahil yerli ve milli savunma teknolojisine yönelik yatırımlarına aralıksız devam etmeli, edecektir de... Ancak şu an itibariyle Türkiye ya Rusya ile daha da yakınlaşarak ABD’den savunma alanında uzaklaşacak ya da NATO içinde bu sorunları çözmeye çalışacak veya belli talepleri yerine getirecektir. Öte yandan Türk-Amerikan savunma iş birliğinin yol ayrımına gitmesinin, başta Atina olmak üzere Türkiye karşıtı grupları sevindirecektir. Zira Türkiye’nin yeni F-16 talebi, Yunanistan basınında yer aldı.
Şimdi gözler G-20’deki Biden-Erdoğan zirvesinde. Nitekim bu görüşme, Türkiye ile ABD’nin savunma alanındaki iş birliğinin başlangıcı ya da sonu olabilir.