BİRLEŞMİŞ MİLLETLER – Ali Çınar- Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferans (UNCTAD) raporunda, mevcut eylem planının en savunmasızlara zarar vermesine dikkat çekti “Bunun bir politika tercihleri ve politik irade meselesi” olduğunu kaydetti.
UNCTAD politika kaynaklı küresel gerilemenin 2007 ve 2009 yılları arasında yaşanan küresel mali krizden daha kötü olabileceği konusunda uyarı yapar iken, aşırı parasal sıkılaştırma ve yetersiz mali desteğin gelişmekte olan dünya ekonomilerini peşi sıra gelen krizlere maruz bırakabileceğini aktardı.
“Kalkınma parçalanmış dünyaya ümit saçıyor” raporu arz yönlü şoklara,zayıflayan tüketici ve yatırımcı güvenine ve Ukrayna’daki savaşın küresel bir durgunluğa sebep olduğu ve enflasyonist baskıları tetiklediğine dikkat çekiyor.
Tüm bölgeler etkilenecek olsa da alarm çanları en çok temerrüde düşme kıyısına gelen gelişmekte olan ülkeler için çaldığını belirten raporda, İklim stresi yoğunlaştıkça felaketlerle başa çıkmak için yeterli malı olanaklara sahip olmayan zayıf ekonomilerin kaybı ve hasarı da yoğunlaşılacağının altı çiziliyor. Rapora göre dünya ekonomisinin büyümesi yavaşlayarak 2022 yılında yüzde 2,5’e ve 2023 yılında yüzde 2,2’ye düşeceği belirtilir iken, bu tip bir küresel yavaşlama gayri safi yurtiçi hasılayı pandemi önçeşitrendinin altına düşüreceği ve dünyayı 17 trilyon dolardan fazla üretim kaybına uğratacak uyarı yapılmış.
Buna rağmen önde gelen merkez bankaları büyümeye son verip hayatı ağır borç yükü altındakiler için daha da zorlaştıracakları yönünde tehditlerde bulunarak faiz oranlarını acımasız bir biçimde arttırdıkları vurgulanan raporda,küresel durgunluk gelişmekte olan ülkeleri borç, sağlık ve iklim krizi dalgalarına daha fazla maruz bırakacağı da ayrıca vurgulanmış.Raporda, resesyon yaratmadan daha yüksek faiz oranlarıyla fiyatları aşağı çekebilmeye dair herhangi bir düşüncenin “ihtiyatsız bir kumar” olduğu da belirtilmis. Ayrıca, gelişmiş ülkelerdeki faiz oranı artışları en savunmasızları en ağır şekilde etkilemekte de olduğu vurgulanarak,faiz artışının yanlış olduğu dile getirilmiş.
UNCTAD Raporuna göre Latin Amerika’daki orta gelirli ülkeler ve Afrika’daki düşük gelirli ülkeler bu yıl en ağır durgunluğu yaşıyor olabileceği belirtilir iken,düşük gelirli ülkelerin yüzde 60’ının ve yükselen piyasa ekonomilerinin yüzde 30’unun borç sıkıntısında veya kıyısında olması sebebiyle UNCTAD küresel bir borç krizi konusunda uyarı yapılmış.
Pandemiden önce borç tehlikesi belirtisi gösteren ülkeler küresel durgunluktan özellikle ağır bir biçimde etkilenmektedir diyen raporda,ayrıca iklim şokları gelişmekte olan borçlu ülkelerde ekonomik istikrarsızlık riskini arttırdığı vurgulanmış. “Gelişmekte olan ülkeler bu yıl para birimlerini korumak içinhâlihazırda tahmini 379 milyar dolarlık rezerv harcadıkları açıklanan raporda, bu miktarın IMF’nin resmi rezervlerine takviye olması için tahsis ettiği Özel Çekme Hakları miktarının neredeyse iki katı olduğunun altı çizilmiş.
Raporda, Ukrayna Savaşının ardından yiyecek ve enerji gibi ihtiyaç maddelerinin fiyatı yükselirken, güçlenen dolar gelişmekte olan ülkelerin ithalat fiyatlarını arttırarak durumu kötüleştirdiği belirtilirken,ileriye dönük olarak, UNCTAD gelişmiş ekonomileri kemer sıkma önlemleri den kaçınma ve uluslararası örgütleri gelişmekte olan ülkelere daha adil bir söz hakkı sunmak için çok tarafları mimaride reform yapmaya çağırıyoruz onerisi eklenmiş.